Mehmet Mumcu

Aşk başka bir varlığa karşı duyulan derin ama çok derin bir sevgidir.Aşkın ne zaman geleceği belli olmadığı gibi ,ne zaman gideceğide belli değildir.Bence aşk yazılışı gibi kısa olup çok’da  uzun  süren bir duygu değildir,ancak aşk hiç sevmediğin bir yemeği birden çok sevmek gibidir ,birden yaratıcılığını farketmek ve bir enerji olduğunu anlayabilmektir.Genelde lise ve üniversite yıllarında görülür bu yıllar dan sonra onu görmek pek mümkün değildir.Sebebi ise çok açık,hayat şartları,çıkarlar,egolar,sahiplenme duygusu,kıskançlık daha ön plana çıkar bütün bu kavramların ön planda olması aşk denilen kavramı en geriye iter,ee bu şartlarda da aşk kavramını yaşamak pek mümkün olmamaktadır, bu sebeple aşkı geride lise yıllarında ve üniversite yıllarında bırakmalı o yaşanmışlıklar en güzel anılar ve hatıralar olarak belleğimizin bir köşesinde sonsuza kadar muhafaza edilmeli,tabiki bu yıllarda bu anlatılanlar yaşanmış ise,yaşanmamış ise pek de yapacak bir şey yok geçmiş olsun.

12.ARALIK.2015  BODRUM

Ülke yönetimi çok ciddi bir iştir.Bir ülkeyi yönetmeye talip kişileri halk seçer ve halkın seçtiği kişiler başa gelerek ülkeyi yönetmeye başlarlar,buraya kadar bir sorun yok gibi gözüküyor,ancak en büyük sorun bu aşamada çünkü bu seçilen kişilerin akıl sağlı hakkında bilgimiz var’mı ? hayır yok.. Bu gün noterde bir işiniz olsun çocuğunuza veya herhangi başka birine bir vekalet vermek isteseniz,nüfus kağıdınız 65 ve 65 yaş üzeri ise noter bey,veya hanım gayet kibar bir dille devlet hastanesi veya resmi bir sağlık kurumundan yaşa bağlı akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair rapor istemektedir.Hal böyle olunca ister istemez gözler seçilen meclis’deki yaşlılık’dan gün almış orta yaşlı vekillere çevriliyor bir vekalet ülke yönetiminden dahamı önemli’ki 65 yaş üzeri seçilmeye gayret eden vekil adaylarından böyle bir rapor istenmiyor.Şahsen ben bu gün bu mecliste bu raporu alması gereken çok sayıda vekil,bakan,yada bakmayan olduğunu düşünüyorum.

Başkalarına değil,kendi gücüne inanacaksın.Kimseye sırtını dayamayacaksın,geliştireceksin,büyüyeceksin,olgunlaşacaksın,ruhunu da, aklını da, bedenin gibi besleyeceksin,önce sen büyük olacaksın,farkında olacaksın,emanet hayatlara tutunup ömrünü harcamayacaksın,ne olmasını bekliyorsan,öyle olması için çaba harcayacaksın,boşuna hayal kurmayacaksın,şerefinle yaşayacaksın

Sözüm meclisten içeri..

Genel anlamda orospuluğu, para veya menfaat karşılığı vücudunu başkalarının kullanımına açmaktır diye tanımlayabiliriz.Bence unisex’dir, ancak akla hep kadınlar gelir, çünkü ben vücudunu bir kadının kullanımına açıp menfaat sağlayan erkek pek görmedim gerçi var ama onlar başka isimle adlandırılıyor, neyse konumuz bu değil, orospuluk çok eski bir meslektir. Şu anda aklımıza gelebilecek bir çok meslek’den önce ortaya çıkmış, günümüze kadar gelmiştir.Orospu olmak için eğitim çok’da önemli değil,kpss imtihanına girmenize,üniversite mezunu olmanıza yabancı dil bilmenize pek  gerek yoktur, ancak uluslararası alanda çalışmak istiyorsanız bu alanda ben’de varım diyorsanız biraz eğitim ve yabancı dil bilmek’de yarar var. Bu mesleği yapan kişileri aslında ben takdir ediyorum zor oyunu bozar derler, kimse durup dururken orospu olmak istemez mutlaka birçok sebepleri vardır. Bu kişiler genel’de mert olurlar evet kardeşim ben orospuyum, fiyatım bu, şartlarım bu derler kabul edersen ne ala, benim bu insanlara pek lafım yok.

Bir’de madalyonun öbür yüzüne bakalım “GİZLİ OROSPULAR” hani kışın yollarda olur ya gizli buzlanma gibi, en tehlikeli gruptur. Dürüst, namuslu, sevgi dolu, dost, iyi bir arkadaş gibi davranırlar, halbuki amaçları çok farklıdır,hesap numaralarını ezbere bilirler.Çok zeki değilsen bunların gizli buzlanma olduklarını çok geç anlarsın, biraz tecrübe biraz’da akıl daha önce anlaman için yeterli olacaktır. Bu orospular için’de eğitim, yabancı dil, üniversite mezunu olmak gerekmez, biraz yavşaklık,biraz haysiyetsizlik,birazda şerefsizlik yeterlidir.

Esasında başlık da’ki sen i, siz olarak yazmak lazım ama kibarlık’dan değil çoğul anlam yüklemesi için. Sebebi ;  benim hayatımın ve  kapsama alanımın dışında devam etmesi gereken o kadar çok insan var’ki , bu sadece benim düşüncem değil çevremde ki birçok arkadaşımın’da düşüncesi, kimle konuşsam herkes aynı şeyi söylüyor insanlara güven kalmamış,insanlar menfaat peşinde koşar olmuş,insanlar yavşak olmuş hatta bunla ilgili çok güzel birde söz okudum.  “Bu senede değişen bir şey yok, yazlar sıcak ve kurak Bazı insanlar yine yavşak yine yavşak.. ” Bu işin manevi kısmı..

Birde bunun ekonomik boyutu var.Benim eski satış müdürüm vardı bana hep, oğlum zor oyunu bozar derdi önceleri anlam veremezdim yaş ilerledikçe kazıklar görünmeye başlayınca çok daha iyi anladım.En yakınım dediğin insan bile art niyetli seni çarpma isteği içinde, nasıl maddi çıkar sağlarım,nasıl hesabıma havale yaptırabilirim. İş de bu insanlardan bahsediyorum.Haa.. şeytan, bu tenkit ettiğim davranışları benim de kulağıma fısıldıyor ama, diğer kulağıma da,uyma bu şeytana diye fısıldayan biri var.Bu sebeple bu kişilere yol verin devam etsinler bekletmesinler hayatı.

Hayatta beklentilerini çok yüksek tutarsan mutlu olman oldukça zorlaşır.Hayatı bir asansör gibi düşün bazen 17.kata çıkarsın orası çok rüzgarlı olur, bazende 3B ye inersin orası’da çok karanlıktır,en minimumu zemin kattır.Bence beklentilerini 7.kattan yukarı çıkarma arada’ki on katı ne kadar çok istersen 3B ye düşme şansın o kadar yüksek olur.Unutma’ki alışveriş merkezlerinde 3B otopark,hastanelerde morg’dur.

Çok yalancısın ormandaki çoban gibi

Çok çamur atıyorsun insanları birbirine düşürüyorsun

Çok paragöz ve menfaat peşindesin dik duramıyorsun

Çok kurnaz ve tilki olduğunu düşünüyorsun

Çok seviyorsun adam kullanmayı

Çok bedavacısın

Çok ucuz’sun

Haaa birde Çok konuşuyorsun bıdı bıdı bıdı

Menfaatler uğruna ilkesiz,onursuz ve şerefsiz bir yaşam sürmeye deymez, unutma ilkeli,onurlu ve şerefli’de bir yaşam var..

22.Ağustos.2014

” Ölümün olduğu bu dünyada hiç bir şey çok’da ciddi değildir ”

Aslında bir düşünürsek çok’da doğru.Ne yaparsak yapalım hep pişman öleceğiz,belki yaptıklarımızdan,belki’de yapmadıklarımızdan.Ben hep yaptıklarımdan dolayı pişman olmayı istemişimdir.Bir nevi deneme yanılma yöntemi,yapmadıklarımızdan dolayı duyulan pişmanlık genel’de gururumuzdan’dır.Ve yıllarca içimizi kemirecek’tir , o soru işareti hep bizle beraber yaşayacaktır. Onun için gururumuzu ne zaman ön planda,ne zaman arka planda tutmamız gerekli çok iyi bilmemiz gerekir.

05.05.2014

Evet ben yaşamayı seçtim. Binmeyeceği eşeğin önüne ot koymayan, omurga sorunu olan,dik durmayı beceremeyen,kendini çok akıllı,kurnaz,tilki,şeytan sanan insanlardan kurtularak yaşamayı seçtim.Bu insanlar o kadar çok midemi bulandırmaya başladı’ki bu bulantıdan hayatı yaşayamaz hale geldim.Son kullanım tarihleri geçen ilaçları nasıl çöpe atıyorsak bu insanları’da hayatımız’dan kaldırıp çöpe atmak gerekiyor,çünkü bunu hak ediyorlar sen iyi oldukça tepene çıkarlar her türlü şeytanlık,kurnazlık onlardadır, senin iyi niyetini çok ciddi şekilde kullanırlar,ama bilmezler’ki akıllı adam sadece aklını kullanan değil çok iyi salağa yatan ve ne zaman kalkacağını bilendir.Bırak seni salak zannetsinler sen yaşamayı seç,hayatın tadını çıkar, inan tilki’siz hayat daha keyifli,daha samimi.

10.03.2014

Ucuz insan,alışveriş merkezlerinde’ki indirim pankartlarının yazılı olduğu mağazalar’dan,yada marketlerdeki indirimli,ucuz malları alan insan değildir.Ucuz insan söyledikleriyle Yapmadıkları arasında sıkışıp kalan, dostluklarını ve arkadaşlıklarını küçük çıkarlar için değişebilen,her şekilde menfaat peşinde olan insanlardır.

Maalesef günümüzde bu insanların sayısı İstanbul’da trafiğe çıkan araç sayısından çok fazla,hal böyleyken ne yapmak gerekiyor? Gayet basit hayatı menfaat üzerine kurmuş,insanları kendi çıkarları için kullanmaya alışmış bu ucuz insanları kapsama alanımızdan çıkarmak gerekiyor. Kapsama alanından çıkarmak için ne yapmak gerekiyor? Öncelikle elimizden düşürmediğimiz cep telefonlarından ucuz insanların kayıtlarını silmemiz gerekiyor..  Sonra da kayıtlı olmayan numaraları her iki tarafın menfaati için açmamamız gerekiyor.. 10.02.2014